Varikosel, skrotumdaki (testisleri tutan deri kaplı cilt kesesi) damarların genişlemesidir. Pampiniform pleksus adı verilen bu damarlar bacaklardaki varisli damarlar gibidir. Varikosel yaygın bir durumdur. Yüz erkekten on ile on beşinde bulunabilirler. Genellikle ergenlik döneminde oluşurlar. Sıklıkla skrotumunuzun sol tarafında bulunur. Çünkü erkek anatomisi her iki skrotumda da aynı değildir. Ancak varikoseller nadiren olsa da aynı anda her iki tarafta olabilirler. Varikoseller çoğunlukla sorun yaratmaz ve zararsızdır. Fakat zamanla büyüyebilirler ve fark edilebilirler. Bu durum da testisleri daraltabilir ve bir testisin küçülmesine neden olabilir. Dahası sperm kalitesinin kısırlığa yol açacak kadar düşmesine yol açabilir.
Varikoselin Nedenleri
Varikoselin oluşumunun kesin bir nedeni yoktur. Skrotum içindeki sağlıklı damarlarda, valfler kanı testislerden skrotuma taşır ve sonra kalbe geri gönderirler. Fakat damarlardaki valfler iyi çalışmayabilir veya eksik olabilir. Kan, damarlarda olması gerektiği gibi hareket etmezse damarlarda birikmeye başlar. Bu durum skrotumdaki damarların genişlemesine neden olur.
Varikoselin Belirtileri
Bazı varikoseller ergenlik döneminde sol testisin yavaş büyümesine yol açabilir. Bazıları infertiliteye (kısırlık) neden olabilir. Ancak varikoseli olan erkeklerin hepsinde belirti görülmez. Genellikle karşılaşılan belirtiler ise aşağıdaki gibidir:
- Testislerin birinde yumru
- Skrotumda şişkinlik
- Skrotumda solucan gibi görünen genişlemiş ya da bükülmüş damalar
- Skrotumda tekrarlayan bir ağrı
Varikosel Nasıl Tehiş Edilir?
Varikoseller kendi kendine muayeneyle ya da rutin bir doktor kontrolü esnasında teşhis edilebilir. Çünkü bir varikosel her zaman hissedilmez ya da görülemez. Bazı durumlarda ise ultrason yapılması gerekebilir. Bu, damarların durumu hakkında ayrıntılı ve doğru bir teşhis sağlar.
Varikosel teşhisinin konulduktan sonra, boyutu üç klinik dereceden birisi ile sınıflandırılır. Testislerde bulunan yumrunun büyüklüğü ve boyutuna göre 1 ile 3 klinik derece ile derecelendirilirler. 1 en küçük dereceyi temsil ederken 3 en büyüğünü temsil etmektedir. Varikoselin boyutunu genellikle tedaviyi etkilemez. Çünkü bazı durumlarda kişilerin tedaviye ihtiyaçları olmayabilir. Tedavi ihtiyacı ise rahatsızlık ve kısırlık sorunları ile yakından ilişkilidir.
Varikosel Tedavisi
Varikosellerin genellikle tedavi edilmesi gerekmez. Ancak kısırlık sorunları, ağrı, sol testisin yavaş büyümesi gibi durumlarda tedavi gereklidir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, sperm üretimini artırma ihtimali de aynı oranda artacaktır.
Varikoseli tedavi etmek veya oluşumunu önlemek için herhangi bir ilaç yoktur. Ancak ağrıkesici kullanımı ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Gereken durumlarda cerrahi müdahale de diğer bir tedavi yöntemidir. Ameliyat, varikosel ciddi ağrılara neden oluyorsa ya da çocuk sahibi olamıyorsanız gereklidir. Hangi tedavi yönteminin sizin için uygun olduğunu bulmak içinse bir doktora görünün.
Varikosel Ameliyatı
Varikosel ameliyatında en sık kullanılan iki cerrahi müdahale yöntemi vardır. Bunlar mikroskobik varikoselektomi ve laparoskopik varikoselektomidir. Mikroskobik varikoselektomide cerrah skrotumun 1 cm üzerinden mikroskop kullanarak küçük damarları birbirine bağlar. İşlemin tamamlanması 2-3 saat sürer ve hasta aynı gün içinde taburcu edilir. Laparoskopik varikoselektomi ile cerrah hastanın karnına ince tüpler yerleştirir ve damar ligasyonu (bağlama) yapar. Bu işlemin tamamlanması ise ortalama 30-40 dakika kadar sürer. Hasta aynı gün içinde taburcu edilir. Ameliyat sonrasında varikoselin kalıcılığı ya da tekrar etme olasılığı ise düşüktür. Ameliyat sonrası iyileşme süreci ise hızlıdır. Ameliyat olan kişi 5 ile 7 gün sonra rutin hayatına geri dönebilir ancak 10 ile 14 gün boyunca egzersiz yapmaktan kaçınmalıdır.
Varikosel Embolizasyonu
Varikosel embolizasyonunda amaç varikosele giden damarları bulmaktır. Lokal anestezi ile kasık damarına küçük bir katater yerleştirilir. Sonrasında katater içine ve varikosele bir bobin yerleştirilir. Bu durum varikosele giden kan akışını engellemek amacıyla yapılır. Çoğunlukla 45 dakika ile bir saat kadar sürmektedir. İşlemden sonra iyileşme süreci kısadır. Hastalar, 1 ile 2 gün içinde rutin hayatına geri dönebilir ancak 7 ile 10 gün boyunca egzersiz yapmaktan kaçınmalıdır.